4 yaşında ABD’ye gelen ve 33 yıldır New Jersey’de yaşayan Türk kökenli avukat Alp Başaran 2020’de gerçekleşecek kongre seçimlerinde Temsilciler Meclisi’ne girmek için yarışıyor.
Demokrat Parti’den seçimlere hazırlanan Başaran, New Jersey Eyaleti 9. bölgeden seçilmek için çalışıyor. Göçmen bir ailenin çocuğu olan Başaran Fort Lee’de ikamet ediyor. Türk ve Müslüman toplumundan oy alırsa ‘bu iş garanti’ dedi ve seçilmesi durumunda ilk Türk ve Müslüman kongre üyesi olacak
Türk toplumuyla yakın bağları olan bir isim. 33 yıldır ABD’de yaşayan ve ABD’nin en prestijli uluslararası avukatlık firmasında çalışan Alp Başaran, Türk toplumunun ABD’de en yoğun yaşadığı seçim bölgesinden adaylığını geçtiğimiz hafta resmen ilan etti.
2020 seçimleri için adaylığını açıklayan ilk Türk kökenli Amerikalı Alp Başaran’dan Forum USA Gazetesi’ne özel açıklamalar.
Röportaj: Tunahan İnanır – Forum USA
Alp Bey, öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
Ben 4 yaşımda geldim ABD’ye ailemle birlikte. Turist vizesiyle geldik, daha sonrasında vizemiz bitince kaçak olarak yaşamaya devam ettik. 5 sene kadar sonra ailem iflas etti ve ben 9 buçuk yaşındayken annem ile birlikte Türkiye’ye geri döndük ve bir süre kaldık. Bu süreyi amcamın amcamın evinde geçirdik. Babam ise Amerika’da kaldı ve taksicilik yaparak geçimini kazanmaya çalıştı. Bizim Türkiye’de oluşumuz ve babamın burada çalışıyor olması sebebiyle durumumuz kısa sürede düzeldi. Ama biz 1-2 yıl beklemek yerine 4 yıl beklemek zorunda kaldık Türkiye’de. Çünkü Green Card’a başvurmuştuk ve Green Card’ı almak için beklememiz gerekiyordu.
ABD’deki diğer göçmen arkadaşlarımın, yani sadece Türk-Amerikalı göçmen değil, diğer ükelerden gelen göçmen arkadaşlarımın, ailelerinin çektiği ızdırabın aynısını biz de çektik. Ve toplamda 4 buçuk sene Türkiye’de kaldıktan sonra ABD’ye tekrar gelebildik. Geldiğimizde Fort Lee Lisesi’ne başladım ve lise eğitimimi orada tamamladım. New Jersey’de devlet okullarında eğitim gerçekten çok muazzam. Bu sebeple ben Fort Lee Lisesi’ndeki öğretmenlerime çok şey borçluyum. Fort Lee Lisesi’ndeki o öğretmenler gerçekten belki de özel okullarda yok. Yani o öğretmenlerim sayesinde Fort Lee Lisesi’ni bitirdim ve Vanderbilt Üniversitesi’ne Kabul aldım. Nashville’de ve üç tane bölüm bitirdim; Ekonomi, Siyasal Bilgiler ve Tarih. İki tane mezuniyet tezi yazdım; Biri siyasal bilgiler diğeri tarih alanında. İki tezim de üçer kişilik profesörler komitesi tarafından yüksek onurla ödüllendirildi. Ondan sonra da UCLA Hukuk Okulu’na gittim. Ve sonrasında da dünyanın en iyi hukuk şirketi olan Skadden, Arps’da buldum kendimi.
Ve birden bire babası taksici olan, annesi kuaför olan bir Türk-Amerikalı çocuk bir de baktı ki, bir gökdelenin tepesinde, Empire States Binası manzaralı ofisinde avukatlık yapıyor… Ve bu sadece ABD’de olabilecek birşey. Yani o Wall Street Journal’ın manşetten verdiği milyar dolarlık anlaşmaları Skadden, Arps’da, arkada ben yazıyordum. Amerikan Rüyası budur işte.
ABD’de siyasete atılmaya nasıl karar verdiniz? Neden ABD siyasetinde olmak istiyorsunuz?
Yani şimdi şöyle birşey var, Trump bir noktada ABD’de kendi halinde olan herkesi politikleştirdi. Apolitik olan insanlar, birden kendilerini politikanın içinde buldu. Çünkü çok radikal değişiklikler yaptı Trump. Şimdi Trump radikal değişiklikler yapınca siyasetle çok ilgili olmayan insanlar, özel sektörde çalışan insanlar da ister istemez siyasete atılmak istiyor. Yani ABD tarihinde geride bıraktığımızı düşündüğüm, etnik kökene, dini kökene dayalı kanunlar çıkartmaya başladı.
ABD’de belki yüz yıl önce, seksen yıl önce Chinese Exclusion Act (1882’de ABD’de imzalanan Çinli işçi göçünün yasaklanması) olmuş olabilir, siyahi kardeşlerimize karşı yapılan ırkçılık olmuş olabilir, Yahudi ABD’lilere karşı ayrımcılık yapılmış olabilir, fakat ben bu günleri geride bıraktığımızı ümit ediyordum. Ne zaman ki Trump geldi, radikal kararlar almaya başladı, bir de baktık ki ‘Muslim Ban’ diye birşey çıktı ortaya, neredeyse göçmenlere karşı savaş ilan etmiş oldu. Göçmen aileleri ayırıyor sınırda. O kadar üzüldüm ki, devlet resmen sınırda çocukları ailelerinden ayırılıyor ve suçluymuş gibi demir parmaklıklara benzeyen o tellerin arkasında tutuyor. Ve buz gibi yerler oralar, yani ona ‘Ice Box’ diyorlar oradaki çocuklar. Yani bu kadar adaletsizlik yok ABD’de normalde, ama Trump çok şeyi değiştirdi. Trump’ın radikal kararlarını görünce ben de eşim de korkmaya başladık, çocuklarımız ileride ne yapacak diye. Çünkü Trump resmi olarak ben kaçak göçmenlere karşı hamleler yapıyorum dese de, yapılanları görünce tüm göçmenlere karşı bir tavır aldığını çok net görebiliyoruz.
Bu yüzden sağduyulu insanlar olarak artık bizim kalkıp; “Arkadaş, Amerika bu değil, ben böyle bir Amerika’da büyümedim. Ben kaçak büyüdüm, gayet mutluydum, o Amerika’yı geri istiyorum. Ben Amerikan Rüyası’na inanıyorum, biz Amerikan Rüyasıyız’’ dememiz gerekiyor. Çünkü ‘’Amerika’yı diğer ülkelerden farklı kılan, Amerika’yı güçlü kılan, Amerika’nın milli ruhu Amerikan Rüyası’dır, bunu korumamız lazım’’ mesajıyla birinin ortaya çıkıp siyaset yapması gerekiyordu.
ABD’de çok sayıda Türk yaşıyor. Geçtiğimiz aylarda ilk defa Türk kökenli bir belediye başkanı seçildi. Türkler ABD siyasetinde bundan sonra aktif olacaklar mı?
Tayfun Bey ile tanıştık, kendisini tebrik ettim. Kendisi Cumhuriyetçi partiden Belediye Başkanı seçildi. Yerel siyasette hangi partiden olmasının tabiki de hiçbir önemi yok. Önemli olan ilk defa Türk kökenli birinin ABD’de Belediye başkanı seçilmiş olması. Kendisini tekrardan kutluyorum. Umarım bundan sonra Türk kökenli ABD’li vatandaşlar olarak daha fazla yer alırız ABD siyasetinde.
Başkent Washington’a giderseniz neler yapacaksınız, projeleriniz neler Alp Bey?
Önümüzde tam 1 sene var seçime. Projelerimizin hepsi hazır ancak politikamız gereği ilerleyen zamanlarda detaylı bir şekilde açıklayacağız. Ama tabiki de göçmen haklarını savunacağım. Meclise girersem bugüne kadar ABD Kongre Meclisi’ne seçilen ilk Türk Amerikan, üçüncü dökümansız göçmen ve beşinci Müslüman Amerikalı kongre üyesi olacağım.
Seçim kampanyanızı kimler yürütüyor?
Ortakları Obama 2008 ve Sanders 2016 kampanyalarında çalışmış olan Revolution Messaging şirketiyle çalışıyorum. Çalışanların çoğu Washington D.C’de ama, ülke genelinde faaliyet gösteriyorlar. Tüm dijital çalışmaları ve seçim stratejimi yürütüyorlar. Sağ kolum olarak faaliyet gösteren bir ortakları var, 8 yıl Beyaz Saray’da Obama’nın yanında çalıştı.Tabii ki, ayrıyeten yerel düzeyde de 10 kişilik bir çekirdek ekibimiz va ve gün geçtikçe genişliyor. Şu an iki üç semti ablukaya aldık, çalışmalarımıza o bölgelerde yoğunlaşarak başladık Son olarak, hukuki anlamda federal seçim kanunları konusunda ABD’nin en iyi şirketlerinden birini de yanımıza aldık. . Fakat herkesin yardımlarını bekliyoruz
Son olarak ABD’de yaşayan Türklere mesajınız nedir?
ABD’nin her tarafında yaşayan Türkler’den destek bekliyorum. Green Card’lı veya ABD vatandaşı olan her Türk kökenli vatandaşımız alpbasaran.com websitemizde bulunan bağış kısmından kampanyama destek olabilir. Herkesten en az kişi başı 5 dolar kadar cüzi bir rakam belirledik. Tabiki de durumu müsait olanlar 2800 dolara kadar bağış yapabilir. Ama bağış yapan kişi sayısının önemi de çok fazla. Bu yüzden bağış yapacak Türk-Amerikan vatandaşlarımızdan az miktarda bağış yapacaklar bile olsa ayrı ayrı yapmalarını rica ediyorum. Kişi başına 5 dolar diye özellikle söyledim, yani destek olmak isteyen bir çiftin toplamda 10 dolar bağış yapması yerine 5’er dolar olarak ayrı ayrı yapması bizim için daha önemli.