Chicago Başkonsolosu Ayşe Selcan Şanlı ile Röportaj
Türkiye’nin ABD’de 6 Başkonsolosluğu var. Bunlardan biri de ABD’nin Orta Batısı diye adlandırılan ve nüfus bakımından en büyük üçüncü şehri Chicago’da bulunuyor.
Geçtiğimiz ay Başkonsolos Umut Acar’ın görev süresini tamamalayıp Ankara’ya dönmesinden sonra Türkiye’nin Chicago Başkonsolosluğu görevini Ayşe Selcan Şanlı devraldı. İlk röportajını Forum USA’e veren Başkonsolos Şanlı gazetemiz aracılığıyla Türk toplumuna mesaj gönderdi.
Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky, Minnesota, Michigan, Missouri, Nebraska, North Dakota, Ohio, South Dakota ve Wisconsin. Eyaletleri’ni kapsayan görev bölgesiye vatandaşın hizmetinde Chicago’nun yeni Başkonsolosu Selcan Şanlı Hanımefendi’ye hoşgeldiniz dedik ve röportajımızı gerçekleştirdik.
Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Bu görevden önce hangi görevlerde ve nerelerde bulundunuz bahsedebilir misiniz?
Teşekkür ederim. Chicago’ya Ankara’dan, Merkezde Daire Başkanlığı görevinden geldim. Ondan önce ise, Sofya, Helsinki, Cakarta, Viyana, Zagreb Büyükelçiliklerimiz ile Berlin ve Mostar Başkonsolosluklarımızda görev yaptım.
Dışişleri Bakanlığı’nda çalışınca sürekli tayinleriniz çıkıyor ve yeni düzen kurmak gerekiyor. Ülke değiştirmenin zorlukları oluyor mu?
Haklısınız. Tayinlerle sürekli hareket halindeyiz. Ülke değiştirmenin zorlukları var mutlaka. Bir Japon atasözünden bahsetmişti bir meslektaşım bir ara. “Üç taşınma bir yangına bedeldir.” Ancak, eminim benim gibi birçok mesai arkadaşım için farklı ülkelerde bulunmak, bu ülkelerin insanlarını, kültürünü, zenginliklerini, güzelliklerini keşfetmek de o yangına bedel. Bu insanı büyüten, kişisel olarak da eğiten bir şey. O nedenle, her ne kadar fiziksel zorlukları olsa da verdiği ruhsal ve zihinsel tatmin için değer doğrusu. Sanırım, “gitmek” bizlerin artık kanında var.
Helsinki, Cakarta, Berlin, Viyana, Zagreb ve Mostar’da görev yaptınız. Chicago sizin 7. yurt dışı göreviniz. Ben sayarken yoruldum siz yaşarken yorulmadınız mı? Genelde Dışişleri fazla geziyor ama siz 23 yıla 7 yabancı şehir ve Ankara’yı sığdırmışsınız…
Aslında eksik saydınız (gülüyor) Sofya da var. İlk yurt dışı görevim Sofya’daydı. Dolayısıyla Chicago sekizince yurt dışı görev yerim. Doğru, aralarda bir de Ankara var. Dört de Ankara/Merkez görevim var. Şimdi farkettim ki, evet çokmuş. Şimdi siz söylediğinizde düşününce ben de yoruldum (gülüyor). Daha önce dediğim gibi mesleğimin gereği bu bir taraftan, diğer taraftan da hareketli olmak iyidir. “Nerede hareket orada bereket”. Ülkemize ve insanımıza iyi hizmet verebilmişsem bu zamanda, onların takdirine kazanabilmişsen ne mutlu bana!
Sürekli tayinleriniz var şu ülkeyi sevdim kalayım diyemiyorsunuz sürekli farklı ülkeye alışmak sonra ayrılmak nasıl bir duygu?
Bir ülkeye varır varmaz heyecan başlıyor aslında. O ülkenin insanın örf adedini öğrenmek, kültürünü, tarihini, lisanını tanımaya çalışmak keyifli. Elbette farklı yaşam tarzları, sosyo-kültürel özellikleri öğrenene kadar başlangıçta güçlüklerle karşılaşıp bazen de komik durumlara düşebiliyorsunuz. Mesela, Bulgaristan’da “evet” ve “hayır” anlamına gelen baş hareketleri Türkiye’dekinin tam tersidir. Alışana kadar özellikle pazarda ya da bakkalda alışveriş yapmayı pek becerememiştim. Finladiya’da sauna adeta bir ritüeldir. Zaman içinde ben de Fin komşularımın sauna saatlerine saygı göstermeyi öğrendim. Ya da Endonezya’da sofraya hiçbir zaman bıçak gelmez, zamanla kaşık-çatalla bazen sadece kaşıkla yemek yemek o kadar da zor gelmiyor. Bosna Hersek’de “Bosanski kafa” içilir, çay isterseniz “neyin var, hasta mısın sorusuyla karşılaşırsınız”. Güzel dostluklar kuruluyor. Ayrılık, biraz bu konuda zorluyor. Arkadaşları, dostları geride bırakmak. Görev yaptığım yerlerden hala irtibat içinde olduğum çok kıymetli dostlarım var. İşte, bu da mesleğimin bana sağladığı bir kazanç. Dünyanın dört bir yanında güzel insanlarla tanışıp onlardan çok şey öğrendim. Kısacası ayrılmak bazen zor ama var onun da güzel bir tarafı.
Chicago Başkonsolosu olarak hangi eyaletlerden sorumlusunuz? Ve Türklerin toplum nüfusu nedir eyaletlere göre ve toplam olarak?
On üç eyaletten sorumluyuz. Bu eyaletler; Illinois, Indiana, Iowa, Kansas, Kentucky, Minnesota, Michigan, Missouri, Nebraska, North Dakota, Ohio, South Dakota ve Wisconsin. Bununla birlikte, Başkonsolosluğumuz görev bölgesinde yaklaşık 25.000 kayıtlı vatandaşımız mevcut.
Chicago’da yaşayan Türk nüfusu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Chicago’da yaşamın her alanına entegre olmuş Türk toplumunun başta ticari, teknolojik, bilimsel, akademik ve kültürel alanlarda elde ettikleri başarılar ve buradaki aktif rolü bizler için büyük bir övünç kaynağı. Bu durumun önümüzdeki dönemlerde de Türk-Amerikan ilişkileri bağlamında daha da olumlu şekilde evrilmesini arzu ediyoruz.
7 farklı ülkede yaşadınız dönüp arkaya baktığınız zaman hiç unutamadığınız farklı bir anınızı paylaşabilir misiniz?
Unutamadığım anılarım var, hatta anlar var diyebilirim. Bu anları ve anıları hatırlamak ayrı bir mutluluk veriyor bana. Cakarta’da 2004 yılında meydana gelen ve bana göre insanoğlunun gördüğü en büyük doğal felaketlerden birisi olan Hint okyanusu depremi ve tsunami felaketinden hemen sonra göreve başladım. Türk Kızılayı o vakit, geniş bir ekiple ve tüm imkanlarını kullanarak yaklaşık çeyrek milyon insanın hayatını kaybettiği deprem ve tsunamiden büyük zarar gören Açede rehabilitasyon çalışmaları yapıyordu. Sonrasında Açeden edindiğim dostlarım ya da Büyükelçiliğimize gelen ziyaretçilerimiz oldu. Her biri felaketin büyüklüğünü, kayıplarını, acılarını anlattığında ne kadar üzülüyorsak, Türk Kızılayının şehirlerine, insanlarına yardımını anlatırken yüzlerinde beliren gülümseme ve minnet ifadesi bizler için o kadar sevindirici oluyordu. Açeli her dostumuzdan Türk Kızılayının kurduğu ekmek fırınlarıyla hayatında ekmek yememiş Açelileri ekmekle nasıl tanıştırdığını ve hatta ekmeğe alıştırdığını, Açelilerin nasıl da artık pirinç yerine yemeklerinde ekmek yediklerinin hikayesini buruk bir sevinçle dinledim.
Türk toplumuna neler söylemek istersiniz?
Amerika’da her alanda başarılı ve bu ülkeye sorunsuz şekilde entegre olmuş bir toplumumuz var. Türkler belki, 1800’lü yıllarda Amerika henüz Amerika olurken gelip yerleşmediler ama nitelik ve birlikte yaşama kültürünün yerleşmesi bakımından toplumumuzun o dönemlerde gelen toplumlardan bir farkı olmadığını düşünüyorum. Amerika’nın çok kültürlülüğünün en etkin parçalarından birini teşkil etme yolunda olduklarına inanıyorum. Türkiye’nin bu ülkedeki resmi temsilcileriyle ve kendi aralarındaki iletişimi artırmak suretiyle, birbirimize inanarak ve güvenerek bu ülkede toplumumuz ve ülkemiz adına ilave güzel adımlar atabileceğimizi düşünüyorum.
Türkiye – ABD ilişkileri son dönemlerde hareketli dönemler geçiriyor…
Türkiye-ABD ilişkilerinin tarihinde hareketli dönemler oldu. İlk kez olmuyor. Uzun süreli ve güçlü müttefiklik ilişkilerinde bu tür dönemler yaşanabilir. İç politika çekişmelerini dış politikaya alet etmeme yeteneğini gösterebilecek bir siyasi kültürü olduğuna inanmak istediğim Amerikalıların ülkemize yönelik yaşamsal bir tehdidin varlığı halinde hareketsiz kalmayacağımızı anlamalarını, ayrıca Kore Savaşı’ndan bu yana kimin ABD’nin yanında olduğunu hatırlamak suretiyle, kimin müttefik olduğuyla ilgili olarak üst düzey ABD yetkililerinin dahi takınmış olduğu talihsiz tutumdan bir an önce dönülmesini bekliyorum.
Görev bölgenizdeki Türkleri yakın zaman içerisinde ziyaret edecek misiniz?
Evet ziyaret edeceğim. Görev bölgemizdeki kısa süre içerisinde Türk dernekleri, iş yerleri, akademisyenleri, özellikle öğrencileri ziyaret etmek ve kendileriyle görüşmek istiyorum.
NBA’deki Türk oyuncularla konuşunca önceki Başkonsolos Umut Acar Bey’i hatırlıyorlar. Kendisi basketbola ayrı bir önem veriyordu. Sizin ilgi alanınız nedir?
Yoga ve pilatesle ilgileniyorum. Açıkçası yoga yaparken bile kendimi sakatlamayı becerebildiğim için basketbol oynayabileceğimi pek düşünmüyorum. Ancak, çok iyi bir izleyici olabilirim. Spor müsabakalarını hele basketbol, voleybol gibi hareketli ve heyecan seviyesi yüksek oyunları izlemek, özellikle ülkemizi yurt dışında temsil eden yetenekli ve başarılı, gurur kaynağımız sporcularımızı takip etmek istiyorum.
Yurt dışında Türk olduğunuzu söylediğiniz zaman nasıl tepkiler geri dönüşler alıyorsunuz?
Kimi zaman bir tepki almıyorum. Bazen sempati ve yakınlıkla karşılaşıyorum. Kimi zaman da “sen Türke benzemiyorsun” sözlerini işitiyorum. Buna yanıtım “Türke benzemek nasıl oluyor” şeklinde oluyor genelde. Gerçekten, hayatlarında hiç Türkle karşılaşmamış olsalar dahi bazı insanların zihninde yer etmiş bir Türk imajı var. Bunu anlamıyorum. Hepimiz insanız sonuçta. Biraz birbirimize benziyoruz. Biraz birbirimizden farklıyız. Böyle güzeliz.
Geçtiğimiz aylarda Boston’a Ceylan Hanım atanınca çok sevinmiştim şimdi siz ikinci kadın başkonsolosumuz oldunuz…
Chicago Başkonsolosluğu görevini üstlenmek benim için gurur vericidir. Esasen, kadın erkek ayrımı yapmaksızın Dışişleri Bakanlığı mensupları olarak dünyanın çeşitli coğrafyalarında görev yapıyoruz. Cumhuriyetimizin kuruluşu ve Mustafa Kemal Atatürk’ün reformlarıyla Türk kadınları toplumsal alanda konumlarını güçlendirip erkeklerle birçok alanda eşit konuma geldiler. Bu mirasla çalışan ve ileriye bakan Türk kadınları Türkiye’de halihazırda kamu, siyaset, ekonomi, sanat, spor ve daha birçok alanda öncü konumlara yükseldi. Bakanlığımızda, bildiğim kadıyla bugün 60’tan fazla kadın Büyükelçimiz var ki bu sayı birçok Batılı ülkenin kadın Büyükelçi sayısından fazladır. Merkezde de üst seviyelerde çok sayıda kadın diplomatımız görev yapmaktadır. Bizler görevimizi en iyi şekilde yapmak ve sizlere hizmet sunmak için anlayış, hoşgörü, samimiyet ve inançla çalışmaya devam edeceğiz.
Chicago’ya gelirken size neler söyledirler?
Silahlı saldırılar sanırım eskisi kadar olmuyor ki bu konuda çok uyarı yapılmadı. Ancak, gelmeden önce ve geldikten sonra en çok yapılan uyarılardan birisi Chicago’nun soğuğuna ilişkindi. Henüz kış tam anlamıyla başlamadı ama gerçekten soğuk olacakmış gibi duruyor. Aslında soğuğu dışında genelde Chicago hakkında hep güzel ve öven sözler işittim. Henüz görevime başlayalı 3 hafta oldu. Zaman içinde hem şehrin soğuğunu bizzat yaşama hem şehrin güzelliklerini görüp tanıma fırsatım olacak düşüncesindeyim.
Görev yeriniz Chicago açıklanınca siz ne düşündünüz?
Sevindim elbette. Merkez görevlerimden birisinde Kuzey Amerika ile askeri ve ekonomik ilişkilerden sorumlu Daire Başkanı olarak çalışmıştım. O dönemde ve turistik amaçla Amerika’ya gelip gitmişliğim vardı. Şimdi sürekli görev için atandım. Amerika ile ilişkiler Türkiye’nin dış politikasında her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Bu çerçevede, benim için mesleki gelişimin açısından önemli bir kazanç teşkil edecektir. Diğer taraftan, konsolosluk işlerindeki tecrübemi artırmak için de bir fırsat olacaktır.
Kariyerine Dışişleri Bakanlığı’nda devam etmek isteyen gençlere neler tavsiye edersiniz?
Dünya vatandaşı olmak isteyen, konfor alanından çıkmaya hazır, keşfetmeye meraklı her gence bu mesleği öneririm.
Chicago özel isim neden okunuşu gibi Şikago yazılıyor? Dışişleri politikası nedir ?
Bakanlığımızın bir uygulamasıdır. Türk alfabesinde yer alan sesler olan veya söylenişi yazılışından farklı olan şehirleri genel olarak Türkçe söylendikleri gibi yazıyoruz.
Son söz sizin lütfen buyrun…
Amerika’daki Türk toplumunun 16 yıldır sesi olan sizlere ziyaretiniz ve toplumumuzla sizler kanalıyla tanışma fırsatı sunduğunuz için teşekkür ederim. Sizi tebrik ediyorum. 16 yıldır aralıksız özellikle de Amerikada yayım yapmak gerçekten büyük başarı. Başarınızın devamını dilerim…
Ayşe Selcan Şanlı kimdir?
Chicago Başkonsolosu Ayşe Selcan ŞanIı, 1975 yılında Ankara’da doğmuştur.
1996 yılında Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Başkonsolos Şanlı, Dışişleri Bakanlığı’na 1996 yılında girmiştir.
1996 – 1998 yıllarında Enerji ve Çok Taraflı Ulaştırma Genel Müdür Yardımcılığında Aday Meslek Memuru,1998 – 2000 yıllarında T.C. Sofya Büyükelçiliğinde Ataşe ve Üçüncü Katip, 2000 – 2003 yıllarında T.C. Helsinki Büyükelçiliğinde Üçüncü Katip ve İkinci Katip, 2003 – 2005 yıllarında Batı Avrupa Daire Başkanlığında İkinci Katip, 2005 – 2007 yıllarında T.C. Cakarta Büyükelçiliğinde İkinci Katip ve Başkatip, 2007 – 2009 yıllarında T.C. Berlin Başkonsolosluğunda Konsolos ve Müsteşar, 2009 – 2011 yıllarında Amerika Genel Müdür Yardımcılığında Daire Başkan Vekili ve Daire Başkanı, 2011 – 2013 yıllarında T.C. Viyana Büyükelçiliğinde Büyükelçilik Müsteşarı, 2013 – 2015 yıllarında T.C. Zagreb Büyükelçiliğinde Büyükelçilik Müsteşarı, 2015 – 2017 yıllarında T.C. Mostar Başkonsolosluğunda Başkonsolos, 2017 – 2019 yıllarında Konsolosluk Vize Prensipleri Dairesinde Daire Başkanı olarak görev yapmıştır.