Koronavirüs, ABD’de hayatı olumsuz etkilemeye devam ediyor. ABD genelinde Florida, Arizona, Teksas ve California eyaletlerinde vakaların ciddi oranda artmasıyla ülkede güney eyaletleri büyük tehlike altında.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs, gözden de bulaşabiliyor. Ayrıca gözde olan bazı belirtiler koronavirüsün de varlığını gösterebiliyor. Bu nedenle koronavirüsün gözden bulaşmasını engellemek için kişisel hijyen büyük önem taşıyor.
10 yıldır ABD’nin farklı eyaletlerinde görev yapan şimdiki görev yeri Maryland Üniversitesi’ndeki Türk Doçent Doktor Müge Kesen ile koronavirüsün göz ile ilişkisini konuştuk.
Röportaj: Anıl Sural – Forum USA
Müge Hanım öncelikle koronavirüsün göz ile alakasından bahsedebilir misiniz?
Koronavirüs hastalığı solunum sistemini etkileyen bir hastalık fakat farklı oranlarda da olsa diğer organ sistemlerinin de etkilendiğini biliyoruz. Bu listede düşük oranlarda etkilendiği için alt sıralarda göz de yer almakta. Hatta nadiren de olsa hastalığın ilk bulgularının gözle alakalı semptomlar olduğu vakalarda rapor edilmiş durumda.
Koronavirüs olan birisinin gözlerinde nasıl semptomlar olabilir?
Diğer viral hastalıklarda olduğu gibi COVID- 19’da da bizim en sık gördüğümüz tablo konjonktivit. Halk arasında göz nezlesi ya da pembe göz olarak biliniyor. Gözlerde kızarıklık, aşırı sulanma, yanma, yabancı madde hissi ve çapaklanma şeklinde özetlenebilir. Konjonktivit ile göz doktoruna başvuran hastada buna ek olarak solunum sistemiyle ilgili semptomlar varsa; ki bu listenin başında ateş, öksürük, solunum yetmezliği gelmektedir, ayirici tanida COVID-19 un en ust sirada yer almasi ve tedavi planinin buna göre yapılması kritik önemdedir.
Göz tutulumu olan vakalarda göze yönelik tedavi nasıl yapılır?
COVID tanısı konduktan sonra hastanın enfeksiyon hastalıklarına rapor edilmesi ve buna yönelik lokal sağlık merkezlerine ve hastanelerine yönlendirilmesi çok önemli. Bu süreç içerisinde göz doktorları olarak göz tutulumuna yönelik biz de semptomatik ve paliyatif tedavi yaparız. Bu çerçevede kırmızılık ve sulanmaya yönelik olarak suni göz yaşı ve soğuk kompres öneriyoruz. Çok nadir de olsa bazi vakalarda viral bazda başlayan hastalığa bakteriyel enfeksiyon eklenebiliyor. Bu tür hastalarda da tedaviye antibiyotik göz damlasi ekliyoruz.
Koronavirüs gözden bulaşır diyebiliriz şu durumda?
Teorik olarak mümkün. Koronavirüs yeni bir virus ve anladigimiz kadari ile mukozal yüzeylerden damlacık yoluyla bulaşıyor. Bu mukozal yüzeylerin en başında ağız ve burun gelmekte, fakat göz de bu listede yer almakta. Dolayısıyla gözden bulaşma ihtimali sıfır olmamakla birlikte, su ana kadar edindigimiz bilgiler dogrultusunda bu olasılığın çok çok düşük olduğunu kabul ediyoruz.
Müge Hanım koronavirüslü hastanın göz yaşından virüs bulaşabilir mi?
O da teorik olarak mümkün. Özellikle Çin’den yayınlanan makalelerde hastalığın devresine ve ciddiyet seviyesine bağlı olarak gözyaşından virüsün izole edildiğini biliyoruz. Virüsün göz yaşından bulaşması mümkün fakat gözden vücuda girme olasılığının düşüklüğü gibi COVID’li hastanın göz yaşından bir başkasına bulaşma olasılığı da çok çok düşük.
Şu an genelde herkes evde bilgisayar, televizyon ve telefon başında. Göz hastalıkları bu süreçte artış gösterir mi?
COVID-19 pandemisi sürecinde gözler yoruluyor ve hepimiz dijital medyayı bilgi kaynağı olduğu için takip ediyoruz. Hem ekran suremiz hem de evden çalışma sureci devam ettiği için bilgisayar karşısında geçirdiğimiz zaman çok artmış durumda. Bunlar gözü yorucu eylemler. Telefon ya da bilgisayar gibi dijital ekranlara bakarken farkında olmadan göz kırpmamamız gözlerde kuruluğa neden oluyor. Bunu sürekli hatırlamak mümkün değil belki ama en azından ekran suresini azaltmak, olabildiğince gözleri kırpmak ya da suni göz yaşı kullanmak önemli. Yine her 20 dakikada bir, 20 saniye, 20 feet ötedeki bir cisme bakmak oldukça kurtarıcı bir egzersiz. Göze bir teneffüs vermek gerekiyor. Mesafe ve açıya da dikkat etmek göz sağlığı açısından önem arz ediyor.
Koroanvirüs sürecinde kontakt lens kullanmak riskli mi?
Uygun hijyen şartları devam ettirilebiliyorsa kontakt lens kullanımının herhangi bir sakıncası yok. Ama böyle bir viral pandemi zamaninda yani kontamine yüzeylere elle dokunmanın, ardından o elin göze gitme ihtimalinin yüksek olduğu zamanlarda riskli olabiliyor. Ayrıca kontakt lensin kuruluğa neden olması ve gözü kaşıma isteği uyandırması yüzünden ellerin istemsiz de olsa göze gitmesi ihtimali yukselebiliyor. Buna ozellikle boyle riskli zamanlarda dikkat edilmesini oneriyoruz. Salgın zamanında mümkünse gözlük kullanılmasını öneriyoruz. Gözlük, kontakt lense göre, yüzde yüz olmasa da, daha iyi bir koruyucu bariyer.
Peki koronavirüsten nasıl korunabiliriz?
Genel kişisel korunma prensiplerine uyulması şeklinde özetleyebiliriz. Bu çerçeve içerisinde ekipman olarak özellikle ağız, burun ve gözün bariyer sistemiyle kapatılması ve korunması temeline dayanıyor. Buna ek olarak el hijyeni çok önemli. Ellerin sık sık yıkanması ya da dezenfekte edilmesi. Sosyal mesafeyi koruyarak ve maske takarak virüsün kişiden kişiye bulaşmasını azaltmak elimizde.
Önemli bilgiler verdiğiniz için çok teşekkür ederiz. Son olarak kendinizden bahsedebilir misiniz?
Ben Doçent Doktor Müge Kesen. Göz hastalıkları uzmani ve retina cerrahıyım. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezuniyeti sonrası göz hastaliklari ihtisasımı Philadelphia’daki Temple Üniversitesi’nde ve vitreoretinal cerrahi ust-ihtisasimi Baltimore’da Johns Hopkins Üniversitesi’nde tamamladım. 1O sene ABD’nin farklı yerlerinde çalıştım ve şimdi Eylül 2020 itibariyle Maryland Üniversitesi’nde görev yapıyorum.